Ana Menü
Site Ziyaretçileri
Pazartesi155
Salı133
Çarşamba234
Perşembe285
Cuma165
Cumartesi173
Pazar124
Toplam: 365.718 Tekil Ziyaretçi
En Çok:396
Çevrimiçi:1 Ziyaretçi
IP Adresiniz:18.97.14.88
İncelemeler: Özgürlük Tarifinde Petek Modeli
Özgürlük Tarifinde Petek Modeli

Anlam itibariyle mutlak özgürlüğün yanlış, gayri mantıkî ve imkânsız olduğu kesindir. Çünkü her şey birbiriyle irtibat halinde bulunmakla beraber, etkileşim sayesinde değişime uğramaktadır. Bu kabulden hiçbir suretle özgürlüğün mümkün olamayacağı çıkartılmamalıdır. Bireysel ve toplumsal özgürlükler daima mevcut olagelmiştir. Fakat önemli olan bunların nerde başlayıp nerde sonlandığı ve nasıl bir forma sahip olduğudur.

Her özgürlük alanı bir diğer özgürlük alanı ile yakın veyahut uzak bağlık göstermektedir. Bireyin aile fertleriyle, komşularıyla, okul veya çalışma arkadaşlarıyla yakın, şehir, ülke ve en nihayetinde bütün dünyadaki insanlarla uzak bağlılığı vardır. Kardeşi, eşi, veya anne-babası ile olan özgürlük alan çakışmaları, kısıtlamaları diğerlerine göre çok daha sert ve etkin olmaktadır. Bunu sınır komşuluğu olan ülkelerin birbirleriyle olan anlaşmazlıkları olarak örnekleyebiliriz. Nitekim Bangladeş ile Burma arasındaki ilişki, Bangladeş ile Burkina Faso arasındaki ilişki ile kıyas edilemez.

Aslında, özgürlük alan tarifi, özgürlüklerin hoyratça dağıtıldığı günümüzde, yapılması gereken en öncelikli meseledir. Alanı, sınırı ve içeriği belli olmayan bir açıklamanın, neyi kapsayıp neyi kapsamadığını anlamak imkânsızlaşır ve beraberinde bir çok farklı açılımların yapılması gerekliliği sorununu doğurur. Halbuki en başta çerçeve tarif hususunda fikir alışverişi yapılarak bir konsensüse varılıp, hakkında konuşulacak bir olgunun ortaya çıkarılması akla en yatkın olandır. Nasıl ki, ülkelerin doğuşunda, içeriği oluşturan milletin tarifine kendini ait hissedenlerin yaşadıkları alanları kapsayan bir vatan hududu çiziliyorsa, özgürlük alan tarifi de özgürlüklerin doğuşunun ve kullanılışının başlangıç noktasıdır.  

Bu sebeple, en mükemmel şekilde özgürlük alan tarifi yapmak lazım gelmektedir. Bu tarifi yaparken oluşacak olan yanlışlıkların telafisi imkansıza yakındır. Aynı örneklemede, yanlış çizilmiş bir ülke sınırının daha sonra değiştirilmesi ve bu yanlışlıktan doğan uzlaşmazlıkların giderilmesi gibi. Bangladeş ve Burma örneklemesinde Burma sınırları içerisinde bırakılan Arakan bölgesinin bu gün sorun teşkil etmesinin sebebi, yanlış çizilmiş ülke sınırıdır.  

Bu gerçekler göz önüne alınarak özgürlük alan tarifi somutlaştırılarak yapılırsa, önce iki boyut üzerinde alan paylaşımı yapılmalıdır. Paylaşım denilerek; var olan bütünün yani toplam özgürlüğün, toplam ihtiyaç sahiplerine en âdil şekilde bölünmesi kastedilmektedir. Bu bağlamda doğanın ve geometrinin mükemmelliğini kanıtladığı, altıgen yani petek şeklinin kullanımı en makul olandır. Bir alanın firesiz bölümünde sadece üçgen, dörtgen ve altıgen kullanılabilir. Fakat aynı alana sahip üçgen, dörtgen ve altıgenlerin kendi kenar uzunlukları toplamı en kısa olanı altıgendir. Paylaşımda altıgenin kullanımıyla daha kolay ve daha verimli bölüşüm temin edilebilir. Çünkü altıgenlerden oluşan petek yapının kendisi daha az yer kaplayarak aslolan toplam özgürlüğe daha fazla yer bırakır. Böylelikle her birey, çerçevesi belli olan kendi özgürlük alanına sahip olarak diğerinin özgürlüğüne müdahalede bulunmadan yaşayabilir.

Elbette ki, bütün insanlığı, aynı karakterde, donanımda ve kapasitede olan bireylerden müteşekkil kabul etmek yanlış olur. İnsanlar farklı gereksinimlere, yönelimlere, fikirlere, inançlara, duruş ve tarzlara sahiptirler. Bu farklıkların iki boyutlu özgürlük alan tarifinde yaşanılması mümkün değildir.  Bu yüzden somutlaştırılarak iki boyutta yapılan özgürlük alan tarifinin üçüncü boyuta aktarılası gerekliliği doğmaktadır. Üçüncü boyut, bireyin, diğerinin sınırını ihlal etmeden, kendi özgürlüğünü yaşayabileceği, kendi bağımsız kararıyla kısıtlayıp genişletebileceği, özgürlük hacmini oluşturacaktır. 

Tabi ki, sınır hatları ortak olan petek modelde, içeriden veya dışarıdan gelebilecek herhangi bir müdahale bütün petek doku tarafından hissedilecek ve bütünüyle paylaşılarak sönümlendirilebilecektir. Bu durum,  bireyin toplum olma ödevi olarak görülebilir ki, sistemlerin ve yapıların korunması ve yaşatılması için hayati öneme sahiptir.    

Ek olarak, üç boyutlu özgürlük hacminin tarihsel tanımı yapılmak istenirse, dördüncü boyut olarak zamanın alınması gereklidir. Bu, bize, tanımın hangi zaman diliminde yapıldığı gerçeğini anlamamıza yardımcı olur.  Günümüzdeki gibi, genellikle demokratik yönetimlerin mevcut olduğu ortamda yapılan tanımlama, bundan bir – iki asır önce yapılan tanımlamadan daha kapsamlı ve daha değişik olacaktır. Gelişim ve değişim gösteren insanlık, bulunduğu zaman dilimine göre kendi seküler birikimini kullanarak tanımlamayı farklılaştıracaktır.  

Untitled Document
Tarih ve Saat
Üye Girişi
Kullanıcı Adı

Parola



Parolanızı Mı Unuttunuz?
Buraya Tıklayın