Mukdedir olmak (gücü yetmek) esasında insanın içyapısının ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. İçsel yaşamda baskılanan, ket vurulan düşünce ve davranış biçimlerinin mukdedir olma öz güveni ve serbestisinde dışa vurulduğunu gözlemleriz. Fakat önemli olan; açığa çıkan saklı içsel yapıların ikdidar olgusu ile ilişkisi değil, baskılanan yapıların muhtevasıdır.

Bütün bilimlerin esas muhatabı olan insan öznesi, huzurun da kaosun da asıl sebebidir. İnsanın toplum içindeki hâl ve hareketlerinin uyumu kadar iç dünyasındaki düşünüş ve hayallerinin de sosyal uzlaşıyla paralellik göstermesi lazımdır. Aksi takdirde birey yaşayış ve düşünüş çatışması ikilemine kapılır. Bu tip bireylerin toplum içindeki sayısal ve statüsel oranı, toplumun huzur-kaos sosyal düzen skalası uçlarına olan mesafesinin ölçütüdür.

Mukdedir olmadan icra edilen, davranış ve düşüncelerdeki sapkınlıklar toplum içinde kısa sürede tepkiyle karşılaşacağı ve bu tip olumsuz olguların fiziksel veya psikolojik olarak cezalandırılacağı gerçeğinin farkına varılması insanı geri adım atmaya mecbur kılar. Fakat içsel duygu ve düşüncelerdeki sapkın eğilimler dışa vurulmadığı müddetçe toplum tarafından anlaşılamaz. Açığa çıktıklarında ise telafisi için çok geç kalınmış olunabilir. Çünkü dışavurumları için yeterli altyapı; mevki-makam ve finansal kapasitedir. Bunların elde edilmeleri uzun yıllar alacağı ve geçen zaman içinde birey içsel sapkınlıklarını kanıksamış olacağı için geri dönülmesi imkânsız hale gelebilir.  

İnsanı yetiştirmek esasında toplumu yetiştirmek manasındadır. İnsanın doğup büyüdüğü, geliştiği fiziksel çevre ve duygusal ortam; insanın zihinsel ve fiziksel yetilerinin ve eğilimlerinin şekillendiği bir nevi atölyelerdir. Bu atölyelerdeki aktörlerin hünerleri seviyesinde insan ürünü ortaya çıkacaktır. Ehil olmayan aile ve çevrede yetişen insanlardaki sapkınlıkların fazla olması ve suça meyilli olmaları bu faktörlerin etkilerinin ne denli büyük olduğunun ispatıdır.

Bu tip, eksik veya yanlış yetiştirilmiş bireylerin iç dünyalarındaki karmaşalar, onlarla beraber büyüyerek saplantılar ve sapkınlıklar haline gelmektedir. Bu yapıların ortaya çıkışları ise mukdedir olduklarında gerçekleşmekte ve yıllarca kanıksanmış bu olguların yanlışlığının farkına varılması veya bertaraf edilmesi güçleşmektedir.

Mukdedir, gücü sayesinde, açığa çıkan bu sapkınlıklarını rahatça yaşama ve yayma olanağına kavuşmuş olmaktadır. Toplumsal baskıların mutlak güç karşısında zaafa uğradığı günümüzde birçok baskı erki yetersiz kalmakta ve mukdedir sosyo-kültürel yapıyı hiçe sayarak sapkınlıkları içinde hayvanlaşmaktadır.